Güvenen Akla İthaf


Aydınlanmaya giden yol kolay!
Ama sadece iyi kötü diye ayırmayanlar için.
Sevmeyi ve nefret etmeyi bırakınca,
her şey netleşir.
En ufak bir tercih bile,
cennetle dünyayı sonsuza dek ayırır.
Gerçeği görmek istiyorsan,
hiçbir şeyin lehinde yada aleyhinde fikir besleme.
Sevdiğin şeyleri sevmediklerinden üstün tutmak,
aklın hastalığıdır.
Maddenin derin manası anlaşılmadıkça
aklın doğal huzuru sonsuza dek kaybolur.
*
Aydınlanma yolu sonsuzluk kadar mükemmel!
Ne bir şey eksik ne bir şey fazla.
Aslında kabul yada reddetmeyi seçtiğimiz için
maddelerin gerçek doğalarını görmüyoruz.
Ne madde aleminin karmaşık düzenine,
ne de boşluk fikrine kaptır kendini.
Her şeyin bir olduğunu bilmenin sakinliği,
bu hatalı görüşleri kendiliğinden yok edecek.
Sessizliğe ulaşmak için hareketsiz durmaya çalıştığında, bu çaba seni hareketle doldurur.
Aşırılıktan kurtulmadan,
birliğin ne olduğunu bilemezsin.
Orta yolda gitmeyenler
harekette de sessizlikte de başarısız olur.
İddia etmek ve inkar etmek.
Maddenin gerçekliğini inkar edersen
maddenin gerçekliğini kaçırırsın.
Bu dünyanın boş olduğunu iddia edersen
bu dünyanın gerçekliğini kaçırırsın.
Bu konuda konuşup düşündükçe
gerçekten uzaklaşırsın.
Konuşup düşünmeyenlerin
bilemeyeceği hiçbir şey yoktur.
Birliğe dönmek manayı bulmaktır.
Manayı maddede arayan, birliği kaçırır.
Aydınlanma anında
madde ve boşluğun ötesine geçilir.
Bu fani dünyada olan biten
bütünü göremediğimiz için bize gerçek görünür.
Gerçeği arama!
Fikir beslemeyi bırak yeter.
*
İkilemde kalma
Farkındalıkla kurtul ikilikten.
En ufak bir parçan bile
iyi kötü şu bu diye ayrım yaparsa
aklın birliği kargaşada kaybolur.
Bütün ikilikler “Bir” olandan gelir.
Ama sen bu birliğe bile bağlanma.
Akıl bu yolda sarsıntısız durabilirse
dünyadaki hiçbir şey onun huzurunu bozamaz.
Ve huzurunu bozmayan bir şey,
artık eskiden göründüğü gibi görünmez.
Ayrım yapmayı bıraktığında,
eski akıl yok olur.
Düşünceye sebep olan objeler yok olunca,
düşünen akıl da yok olur.
Maddeleri madde yapan akıldır.
Akıl ve duyular maddeleri gerçek yapar.
Akıl ve madde arasındaki bağı anla,
ve her şeyin boşlukla bir ve içiçe olduğu gerçeğini.
Boşluğun içinde akıl ve madde birdir.
Dışarıdaki dünyanın tamamı aklının da içerisindedir.
Bu bayağı, bu üstün/özel diye ayrım yapmazsan
önyargı ve fikir yürütmeye meyletmezsin.
*
Aydınlıkta yaşamak
Zor da değil kolay da,
Ama dar görüşlü olanlar,
korkak ve kararsızdırlar.
Acele ettikçe,zorladıkça daha yavaş giderler.
Bağımlılıktan kurtulamazlar.
Aydınlanma fikrine bağlanmak bile
yoldan çıkmaktır.
Her şeyi olduğu gibi kabul et!
O zaman gidilecek gelinecek bir yol kalmaz.
*
Maddenin doğasını kabul edersen ki o senin de doğandır,
Bu dünyada özgürce ve sarsılmadan yürürsün.
Düşünceler ve fikirler gerçeği gölgeler,
her şey bulanıklaşır, netliğini kaybeder.
Yargılamak seni yıpratır ve rahatsız eder.
Ne faydası var ayrımcılığın?
Birlik yolunda ilerlemek isteyen,
duyu ve fikirlerden oluşan maddi dünyayı kınamaz.
Aslında onu her şeyiyle olduğu gibi kabul etmek
gerçek aydınlanmanın ta kendisidir.
Arif olan amaçlar peşinde koşmaz
ama dar görüşlüler kendilerini tutsak eder.
Gerçek tektir
Ayrımcılık,
sınırlı aklın bağımlılık ihtiyacından doğar.
Aklı akılla aramak,
yapılabilecek hataların en büyüğüdür.
*
Rahat ve rahatsızlık hayal ürünüdür.
Ermişler için iyi kötü yoktur.
Bütün ikilikler cahilce sonuç çıkarmaktan doğar.
Rüyalar veya havadaki çiçekler gibidirler.
Onları tutmaya çalışmak saçmadır.
Kazanmak ve kaybetmek, doğru ve yanlış
bu tip düşünceleri hemen terk etmek gerek.
Uykuya dalmazsan,
hayaller kendiliğinden yok olur.
Eğer akıl ayrım yapmazsa,
evrendeki her şey
olduğu gibidir ve özünde tektir.
Bu tek özün gizemine varmak,
bütün karmaşadan kurtulmanı sağlar.
Her şeyi bir görünce
o sonsuz öze erersin.
Bu nedensiz, zeminsiz hal
ne benzetme ne karşılaştırma kabul eder.
Hareketi sabit olarak gör
ve sabiti hareketli:
Hareket de sükûn da ortadan kalkar.
Bu ikilikler sona erdiğinde
birliğin kendisi de sona erer.
Bu esas final
Ne kural ne tarif kabul eder.
Aydınlanma yolundaki bölünmemiş akıl için
bencilce mücadeleler sona erer.
Şüphe ve tereddütler yok olur
ve gerçekten güvenle yaşamak mümkün olur.
Tek darbeyle kurtuluruz esaretten
bize hiçbir şey takılmaz ve biz hiçbir şeye bağlanmayız.
Her şey boş, net ve aydınlıktır,
akıl gücünün gayretine gerek kalmadan.
Burada düşünce, his, bilgi ve hayal gücü
para etmez.
Her şeyin olduğu gibi olduğu bu dünyada.
Ne ben vardır ne de ben dışında bir şey.
Bu gerçekle uyum içinde olmak istiyorsan
şüpheye düştüğünde  'Her şey birdir' de.
Bu  birliğe her şey dahildir,
Harici yoktur.
Ne zaman nerede olursa olsun,
aydınlanmak bu gerçeğe dalmak demektir.
Ve gerçek, zaman veya mekandaki daralıp genleşmelerin ötesindedir;
oradayken tek bir düşünce onbin yıl sürer.
Boşluk her yerde,
Ama sonsuz kainat her an
gözlerinin önünde dikilmekte.
Sonsuz büyüklükte ve sonsuz küçüklükte:
Fark yok, çünkü tanımlar kifayetsiz.
Ve görünürde sınır yok.
Olmak ve olmamak da böyle.
Şüphe ve tartışmalarla zaman kaybetme
bunun onlarla ilgisi yok.
Bir şey, her şey:
Sürekli hareket halinde ve içiçe geçiyor,
İstisnasız.
Bunu bilerek yaşamak
mükemmelliyetçilik endişesinden kurtuluştur.
Bu inançla yaşamak bütünlüğe giden yoldur.
Bütünlük ve güvenen akıl, birdir.
*
Sözler!
Aydınlanmaya giden yol dilin ötesindedir.
Çünkü bu yolda
Ne dün var
Ne yarın
Ne de bugün.

Hsin Hsin Ming’in “Güvenen akla ithaf”ından yorumlanarak Türkçe’ye çevrilmiştir.